Pazara
çıkarılan bir ürünün uzun süre satılmaması, şüphesiz istenmeyen bir durumdur.
Ürünün beklenen zamanda satılmaması, planlarımızı ve motivasyonumuzu bozabilir.
Ancak, satışa engel olan şey belki de sizden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle
olası nedenleri bilmek ve doğru yaklaşımlarda bulunmak işimizi
kolaylaştıracaktır.
Arsa veya
arazilerin niteliklerine, emsallerine ve pazar koşullarına göre belirlenecek
fiyat, satış başarısında öncelikli kriterdir. Beklenen satış süresini
aşmış taşınmazlar incelendiğinde, çoğunlukla fiyatının rayicin üzerinde olduğu
gözlenmektedir. Mal sahipleri doğal olarak gayrimenkullerinin en yüksek
değerden satılmasını isterler. Ancak fiyat, rayicine uygun olmadığı sürece
satışı gerçekleştirmek mümkün değildir. Ayrıca satış süresinin çok kısa
olacağını ümit etmek de mal sahiplerinin planlarını olumsuz yönde
etkileyebilir. Bu arada bir türlü gerçekleşmeyen satışlar için, çoğu zaman
gayrimenkul danışmanları ya da hedef kitleye yeteri kadar ulaşmadığı düşünülen
ilanlar sorumlu tutulur. Oysa başarısızlık çoğunlukla mal sahiplerinin hatalı davranış
ve düşüncelerinden kaynaklanmaktadır. Arsa ve arazi sahiplerinin başlıca hatalı
yaklaşımları şunlardır:
“Malımız budur! Niteliklerini alıcı araştırsın”
Bir
taşınmazın niteliklerinin net olarak bilinmesi satışı kolaylaştıran en önemli
kriterlerdendir. Belirsizlikler, gereksiz yere şüphe uyandırır. Bu nedenle
satıcının, taşınmaz ile ilgili güncel; tapu, çap, imar durumu ve imar
paftasındaki çevresel özelliklerini gösteren pafta görüntüsü gibi resmi belgeleri
alıcıya göstermesi gerekir. Bu bilgileri alıcının edinmesi zor olabilir ve
motivasyonunu düşürebilir. Ayrıca yanlış bilgiler edinerek satın almaktan da vazgeçebilir.
“Bir İstanbullu gelir alır!”
Dışarıdan
gelen varlıklı birisinin satın alacağı düşüncesi ile fiyatı yüksek tutmak
hatalı bir davranıştır. Çünkü insanların varlıklı ve bölgeye yabancı olmaları,
piyasa araştırması yapmayacakları anlamına gelmez. Tam tersine dışarıdan gelen
insanlar bölgeyi ve piyasayı tanımak için daha fazla araştırma yaparlar. Satışı
gerçekleşen bir taşınmaz; alıcısı varlıklı ve bölgeyi tanımadığı için değil,
rayicinde olduğu için satılmıştır.
“Ben bu araziye çok masraf ettim”
Bir araziye
yapılan kalıcı harcamalar her zaman fiyata yansıtılamaz. Örneğin, yapılan
duvarlar, teraslamalar, arazi çevresine çekilen çitler ya da dikilen bitkiler
her alıcının zevkine hitap etmeyebilir.
“Yan parsele şu kadar istiyorlar”
Doğru fiyata
ulaşmak için elbette emsaller önemlidir. Ancak emsal alınan taşınmazlar, henüz
pazarda olanlar değil, yakın zamanda satışı gerçekleşenler olmalıdır.
“Satış bedeli ihtiyacım olan parayı karşılamalı!”
Bir
taşınmazın satış bedelini piyasa belirler. Alınması gereken referanslar ise
yakın zamanda satışı gerçekleşen emsaller olmalıdır. İhtiyaç duyulan nakde göre
fiyat belirlemek rasyonel değildir.
“Biz fiyatı yüksek tutalım da gelecek teklifleri
değerlendiririz”
Ülkemizde
“pazarlık marjı” diye, fiyata rayicin üzerinde bir pay eklemek yaygın hale
gelmiştir. Çoğu zaman alıcı bir miktar indirim beklentisi içinde olmaktadır.
Fiyat belirlenirken böyle bir marj oluşturulmak isteniyorsa %10’u geçmemeli ve
afaki farklar oluşturulmamalıdır. Eğer rayicin çok üzerindeki bir fiyatla
pazara çıkılırsa, potansiyel alıcılar teklif verme cesaretinde bile
bulunamayabilirler.
“O sorunu alıcı halleder”
Taşınmaza
ait çözülebilecek bir sorun varsa bu, satıcı tarafından halledilmelidir. Aksi
taktirde konu olan sorunu alıcının çözebileceği varsayımına göre fiyat istemek
alıcıyı şüpheye düşürür ve motivasyonunu bozar.
“Buralar çok değerlenecek”
Bir
taşınmazın gelecekte değerini etkileyecek faktörleri dikkate almak elbette
önemlidir. Bu, hem satıcıyı hem de alıcıyı ilgilendirir. Ancak fiyatı
belirlerken beklenen faktörler gerçekleşmiş gibi davranmak yanlıştır. Çünkü
değer artışına sebep olacak faktörlerin gerçekleşmeme riski de vardır. Ayrıca
ne zaman gerçekleşeceği de belirsiz olabilir. Diğer yandan yatırımcı doğal
olarak bir kar elde etmek amacındadır. Taşınmaza ödenecek bedelin bekleme
süresinden kaynaklanan faiz ve fırsat maliyetlerini de dikkate almak gerekir.
“Buraya imar gelecekmiş”
Arazi
satışlarında imar beklentisi ile ilgili gerçekçi olmayan söylentilere sık sık
rastlanmaktadır. Bu tip spekülatif söylentiler, bazen kasıtlı bazen de yanlış
anlaşılmalarla yayılır gider. Bu söylentilere bakarak fiyat yükseltmek elbette
satıcıyı boş yere beklentiye sokacaktır. Çünkü alıcılar çoğunlukla resmi
kanallardan bilgi almadan hareket etmezler. Bu nedenle fiyat belirlenirken
söylentilere bakılmamalı, ilgili belediyenin imar planlama müdürlüğünden
bölgenin üst planlardaki durumu sorgulanmalıdır.
“Aynı birim fiyat üzerinden satılsın isterim”
Birçok
üründe olduğu gibi arsa ve arazilerde de miktar arttıkça birim fiyat düşer. Bu
durum, arz talep dengesinden kaynaklanır. Miktar azaldıkça alıcı sayısı artar,
çoğaldıkça azalır. Alıcı arttıkça doğal olarak birim fiyat yükselir. Dolayısı
ile arsa ve araziler fiyatlandırılırken bu durum dikkate alınmalıdır. Büyük
ölçekli bir arazinin sahibi, satışı gerçekleşen küçük bir arazinin birim
fiyatını baz alırsa, arazisi için oluşturacağı fiyat yüksek kalacaktır.
“Benim arazimin toprağı çok verimli!”
Toprak
verimliliği; satışa konu olan arazi tarımsal amaçla kullanılacaksa anlamlıdır.
Bir ev yapmak amacı ile hareket eden alıcı için toprak verimliliğinin önemi öncelikli
değildir. Bu durumda yüksek fiyat caydırıcı olacaktır. Dolayısı ile arazinin
satış fiyatı hedef profildeki alıcı beklentileri dikkate alınarak
oluşturulmalıdır.
“En fazla 1 ayda satılır!”
Arsa ve
arazilerin raf ömürleri, büyüklükleri ve nitelikleri dikkate alındığında 4 ila
6 aydır. Dolayısı ile pazara çıkıldığında satışın belirtilen süreleri
bulabileceği hesaplanmalıdır.
“Kaç tane emlakçıya söyledim, bir tanesi bile müşteri
getiremedi!”
Bir taşınmazı
birden fazla gayrimenkul danışmanının pazarlaması, satış süresinin kısalacağı
anlamına gelmez. Önemli olan yetkilendirmek ve sorumlu kılmaktır. Kendini
sorumlu hissetmeyen hiçbir gayrimenkul danışmanı etkili bir pazarlama faaliyeti
sürdürmeyecektir. Bu nedenle tecrübeli bir danışmanla sözleşme yapılmalı,
yetkili ve sorumlu kılınmalıdır.
“İstediğim fiyata ancak bu emlakçı satar!”
Bir
gayrimenkulün rayicinin üzerinde satılma olasılığı çok düşüktür. Dünyanın en
başarılı gayrimenkul danışmanının bile bir gayrimenkulü rayicinin üzerinde
satabilmesi oldukça düşük bir olasılıktır.
“Satışının duyulmasını istemiyorum. Gizlice pazarlayalım”
Bir taşınmaz
ne kadar mükemmel olursa olsun, pazarda olduğundan kimsenin haberi yoksa
satılamaz. Pazarlama faaliyetleri kısıtlandıkça satış kabiliyeti zayıflar.
Yukarıda
belirttiğimiz bu olumsuz yaklaşımlardan kaçınırsanız taşınmazınızı beklenen
satış sürelerinde satabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder