Tarım
arazilerinin satılabilmesi için artık bazı kriterlere uygunluk aranıyor
5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullananımı Kanunu’nun,
15-05-2014 tarih ve 29001 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 6537 sayılı Kanun
değişikliğinin getirdiği yeni sistemde tarım arazileri, iki yeni kavram ile
sınıflandırıldı. “Asgari tarımsal arazi büyüklüğü” ve “Yeter gelirli tarımsal
arazi büyüklüğü” kavramları ile arazilerin devir ve miras yolu ile
bölünmelerinin önlenmesi amaçlanıyor.
Bu doğrultuda tapu sicil müdürlükleri, devir talebinde
bulunulan bir arazinin imar planı dışında kalıp kalmadığını veya imar planında
ise tarımsal niteliği korunacak alanda olup olmadığını ilgili belediye ile
yazışarak tespit ediyor.
Eğer devire konu olan arazi tarımsal alanda kalıyor ise, 5403
sayılı Kanun kapsamında müstakilen veya hisseli olarak devrinin uygun olup
olmadığı, il/ilçe gıda tarım ve hayvancılık müdürlüğüne yazılı olarak
soruluyor. Alınacak cevaba göre de işlemlere yön veriliyor.
İşlemler
uzadı
Tapu daireleri ile ilgili kurumlar arasındaki yazışmalar
elden takipli yapılsa da, kurumlardaki yoğunluk ve kanunun yeni uygulanmaya
başlamasından kaynaklanan aksaklıklar, satış işlemlerinin uzamasına neden
oluyor. Ancak, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, tapu
sicil müdürlükleri 5-6 aya kadar hazır hale gelecek olan “arazi işletme veri tabanını”
kullanarak, tarım il/ilçe müdürlüklerine başvurmaksızın devir işlemlerine yön
verebilecek. Bu da devir işlemlerinin hızını artıracak.
Nakit
sıkışıklığı olan çiftçi zor durumda
Borcundan veya zorunlu ihtiyaçlarından dolayı tarım
arazisini satmak isteyen çiftçiler yasadan kaynaklanan engellerden dolayı zor
durumda kaldı. Alıcı ile pazarlığını yaparak satış için tapu dairesine gelen ve
kanundan haberdar olmayan mal sahipleri, arazisini satamayacağını öğrendiğinde
hayal kırıklığına uğruyor. Alıcı için de hayal kırıklığı yaratan bu durum
karşısında bazı vatandaşlar özel mülkiyetlerini satamamalarına tepki gösteriyorlar.
Tasfiye
amacı ile hareket edenler satıyor
Aslında yeni yasaya göre tarım arazisi sahipleri,
arazilerini satmaya, başka bir değişle, işletmelerini tasfiye etme hakkına her
zaman sahip. Zımnen tarım arazilerini tasfiye edeceğine, bütün arazilerini satarak
çiftçiliği bırakacağına dair şerhi tapusuna işleterek, arazi büyüklüğü ve adedi
ne olursa olsun, müşteri çıktıkça, muayyen bir zamanda satabiliyor. Ancak bu
kişiler tekrar çiftçilik yapacağım diyemiyorlar. Toplulaştırma yapılan
bölgelerde bu araziler, satıcı sepetinde olan araziler olarak kabul ediliyor.
Arazisini satmak isteyen kişinin sadece tek bir parseli var
ise, hangi büyüklükte olursa olsun, hiç bir sorgu olmadan satabiliyor. Ancak ön
alım hakkı olan komşu parsel ya da varisler var ise bunların talepleri
öncelikli olarak dikkate alınıyor.
Birden çok
tarım arazisi olanlar dikkat
Satış başvurusunda bulunan kişinin arazileri toplamı, yeter
gelirli arazi büyüklüğünde ise bu büyüklüğü oluşturan parsellerden bir ya da
birkaçını satamıyor. Bu durumda arazilerinin tamamını satmak dışında bir
seçeneği yok. Eğer arazilerinin toplamı, yeter gelirli arazi büyüklüğünün
üzerinde ise, fazla olan kısmını ifraz (ayırma) koşullarına uygunluğu halinde satabiliyor.
Bir tarım arazisinin satış başvurusunda, satıcıya henüz
intikal etmemiş başka araziler de varsa bunlar dikkate alınmıyor.
Parseller
arasındaki mesafe önemli
Tarım arazileri arasındaki uzaklık, üretim giderlerini
artıran, dolayısı ile ekonomik bütünlüğü bozan bir faktör olduğu için, yasa bir
uzaklık sınırlaması getirmiş. Bu sınırlamaya
göre bir kişinin parselleri, bulunduğu köyden başka bir köyde ve kuş uçumu
5km’den fazla mesafede ise alan sınırlaması olmadan satabiliyor.
Tarım dışı
kullanım
Tarım dışı kullanım amaçlı taleplerde, tarım dışı kullanıma
izin verilmiş parseller, tarımsal açıdan ekonomik bütünlük oluşturmayacağı için
satılabiliyor.
Koşulsuz
satılabilen araziler
“Ekonomik büyüklük” kavramı ile belirlenen arazi
büyüklüklerinin altında kalan araziler çiftçiyi ekonomik anlamda kayba
uğrattığı gerekçesi ile yeter gelir sınırının altında da olsa, üstünde de olsa koşulsuz
satılabiliyor. Bakanlık tarafından belirlenen “Ekonomik büyüklük” sınırları
şöyle: Kuru tarımda 10 dekar, sulu tarımda 5 dekar, dikili tarımda 3 dekar,
örtü altı tarımda da (sera) 1 dekar.
Yasanın
gerekleri
Tarım Reformu Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre
ülkemizdeki tarım arazilerinin yaklaşık olarak 40 milyon hissedarı bulunuyor.
Ancak bu arazilerde çiftçilik yapanların sayısı yaklaşık olarak 3 milyon
dolayında. Bu durumda 37 milyon hissedar tarım arazisinden gelir elde edemediği
için mağdur. Bu arazilerin bir kısmında tarım yapan 3 milyon çiftçi de,
çoğunlukla akrabalarına ait olan ve tam olarak sahiplenemediği topraklar için
yatırım yapmaktan kaçınıyor ve yine bir anlamda mağduriyet yaşıyor.
Arazilerimiz miras yolu ile küçüldüğü için tarımsal ekonomi
açısından değerini yitiriyor, diğer tarım ülkeleri ile rekabet şansımız
azalıyor.
Ülkemizde sulu tarım yapılan arazilerin ortalaması %60
civarında. Ancak bu oran bazı bölgelerde miras yolu ile küçülen ve ekonomik
olmaktan çıkan araziler nedeni %20’lere kadar düşüyor.
Bu nedenlerle çözüm, arazilerimizin bölünmesini engellemek
ve parçalanmış arazilerimizi yeniden toplulaştırarak tarımsal ekonomiye
kazandırmaktır.
Tarım Reformu Genel Müdürü Dr. Gürsel Küsek yasanın daha iyi
anlaşılarak özümsenmesi için şu örneği veriyor: “Babadan kalan bir dairenin
çocuklar arasında oda, oda paylaştırılması nasıl mümkün değil ise, tarım
arazilerini de öyle görmek gerekiyor. Miras yolu ile intikal eden tarım
arazilerinin, apartman dairesi misali, ya tümünü satmak, ya kiraya verip gelirini
paylaşmak, ya da satış yolu ile tüm arazileri bir kardeşe devretmekten başka
seçenek yoktur.”
Asgari tarımsal arazi büyüklüğü: Üretim
faaliyet ve girdileri rasyonel ve ekonomik olarak kullanıldığı takdirde, bir
tarımsal arazide elde edilen verimliliğin, söz konusu tarımsal arazinin daha
fazla küçülmesi hâlinde elde edilemeyeceği Bakanlıkça belirlenen en küçük
tarımsal parsel büyüklüğüdür. Bu büyüklükler; mutlak tarım arazileri, marjinal
tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde 2 hektar, dikili tarım arazilerinde
0,5 hektar, örtü altı tarımı yapılan arazilerde 0,3 hektardır
Yeter gelirli arazi büyüklüğü: Bakanlıkça bölgesel
farklılıklar gözetilerek İl ve ilçe bazında belirlenen, bir aileye bir yıl
yetecek geliri sağlayabilecek arazi büyüklüğüdür.
İlçe
|
Sulu tarım
(da)
|
Kuru tarım
(da)
|
Dikili tarım
(da)
|
Örtü altı tarım
(da)
|
Çeşme
|
85
|
170
|
10
|
3
|
Güzelbahçe
|
55
|
135
|
10
|
3
|
Karaburun
|
60
|
185
|
10
|
3
|
Kemalpaşa
|
65
|
135
|
10
|
3
|
Menderes
|
55
|
135
|
10
|
3
|
Seferihisar
|
55
|
140
|
10
|
3
|
Urla
|
55
|
135
|
10
|
3
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder